Güçlü olmak dengeyle ilgili

 
Güçlü olmak dengeyle ilgili Güçlü olmak dengeyle ilgili

Şimdi sekiz yaşında oldular. Bugüne kadar çoğu senaryoda yukardakilerin hikâyesi ana aks olarak akarken aşağıdakileri yan hikâye unsuru olarak izledik. Devam etme gücümün büyük bir kısmını seyirciden alıyorum. Siz kendisiyle benzerlikler gördünüz mü?Evet kendimi bazı konularda güçlü buluyorum ama hayat bazen sizi mecbur bırakır ya güçlü olmaya o zamanlar pek hoşuma gitmiyor açıkçası. Bir yandan çalışıp bir yandan annelik yapmak zor. Yaşadığımız ülkede her şey o kadar zor ki bazı şeylerin de kolay hallolmasını istiyorsunuz. Yıllar içinde yaşamın içinden o kadar çok kadınla sohbet etme şansım oldu ki bu konuyla ilgili. Siz ne zaman Ben bu mesleği yapabiliyorum galiba dediniz kendinize?İstikrarla uzun maratonlar koşmayı başarabildiğimden sanırım. Bir şekilde hallettik, kolay olduğunu söyleyemem. Zaten bildiğim tek şey oyunculuk, başka ne yapabilirim ki? Emekliliği de yok oyunculuğun, sağlığım yerinde olduğu sürece sevdiğim işlerin içinde olacağım inşallah. Yaşamda esnek ve dayanıklı olabilmelerini önemsiyorum daha çok. - Kirli Sepeti ülkemizdeki dizi formatını tamamen tersyüz eden bir senaryoya sahip. - Zorlu bir doğum süreci yaşamıştınız ama sonrasında hızlıca sahnelere ve ekranlara döndünüz. ‘AMAZONLAR GİBİ SAVAŞTIK’- İkizleriniz Aylin ve Leyla yaşam mücadelesinin daha başında zorlu evreleri atlatmayı başarmış bireyler. Ayça Bingöl bugünlerde “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak pazar akşamları televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. . Koşullara uyum sağlama becerisi yani “rezilyans”. Ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı bireyler olarak devam etmelerine çok yardımcı olacaktır. Aslında koşullar belirledi o dönem işlerin gidişatını. Eskiden sosyal medya mı vardı. Aşağıda konumlananların gözünden yukarıdakileri görüyoruz. Hem izleyiciye yaşattığı duygular, verdiği mesajlar hem de kişisel yaşam öyküsüyle “Güçlü kadın” tanımlamasının altını sonuna kadar dolduran Bingöl ile ekrandan yaşama doğru keyifli bir sohbet yaptık. Son dönemde gördüğüm en komik yorum şuydu: “Yeter artık lütfen Ayça Bingöl’e fakir rolleri oynatmayın. Aslında size, güçlü bir karakter olmasıyla benzediğini düşünüyorum. Bu açıdan doğuştan güçlü ve dirençli olduklarını söyleyebiliriz sanırım. Çoğu oyuncu birkaç sene ara verebilirdi ama siz tercih etmediniz. Anne olduktan sonra hangi işi yaparsanız yapın öncelikleriniz değişiyor. Bir anlamda hayattaki figüranların başrol olduğu bir dizi. Toplumun her kesiminden insanın bağ kurup özdeşleşebileceği dünyalar yaratıldı. Senaryoda en çok ilgimi çeken de bu konumlandırmalar oldu. Tiyatroya ara vermedim, saat olarak daha rahat. ",Rol verdiği karakterler, yer aldığı öykülerle kadınlara esin olan Ayça Bingöl şimdi “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak ekranlarda. EN GÜLDÜREN YORUM- Sosyal medyada hakkınızda yazılanları ne kadar okuyorsunuz? Hakkınızda yazılan en ilginç veya sizi en çok güldüren yorum nedir?Çok okumam, öyle bir alışkanlığım yok. Senaryo, oyuncu seçimleri ve yönetmen isimlerine de bakarsanız çok efsane kadrolarla efsane işler çıkarıldığını görebilirsiniz. Biraz daha rahatladım; çünkü büyüdüler; okulları, kendi sosyal yaşantıları var. Peki onları yaşamda güçlü olmaları için nasıl yetiştiriyorsunuz?Ben ve kızlar, Amazonlar gibi savaştık o süreçlerde. - Songülün öyküsü yaşamda tek başına var olan, olmaya çalışan kadınlar için de çok önemli. Galiba Songül gibi inatçıyım, en çok bu yönümüz benziyor. Artık yeterrrr!!!”BİLDİĞİM TEK ŞEY OYUNCULUK- Oyunculuk mesleğinde kendini ispat etmek ve yer edinmek mutlaka zorlu süreçler. Gelen teklifler için de benim yeni anne olarak çalışma şartlarım belliydi. Bazen çocukları da oyuna, kulise, turneye götürdüm. Songül, Hayriye, Medine üçlüsünü bağırlarına bastılar. Ancak biz burada esas aşağıdakilerin hayat mücadelelerini, dertlerini, maceralarını, aşklarını ve yukarıdakilerle iç içe geçmiş ilişkilerini izliyoruz. Daha az iş, daha çok aile ve çocuklar. ) Etiketlendiklerim önüme düşüyor, okuyorum gördüklerimi. (Gülüyor. Bu bağlamda anlaşabildiğim yapımcılarla ve sevdiğim senaryolarda çalıştım. Güçlü olmak bu unsurları dengede tutarak daha mümkün geliyor bana. - Songül çok güçlü bir kadın. Büyümelerinin her anına eşlik etmek istiyorum. Ancak yapılan işlerin içeriklerinin de niteliklerinin de seviyesi oldukça yukarıdaydı. ",. Yaptıkça yapabilme gücünüz ve kendinize olan inancınız artıyor. Rolünüzü oynarken bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor mu?Televizyon kariyerimde oynadığım karakterler tek başına var olmaya çalışan kadınları anlatmaya çalışmakla çok özdeşleşti. Seyircinin bundan çok hoşlandığını düşünüyorum. . Tabii ki bunda özel kanal sayısıyla birlikte projelerin sayısının az olmasının da etkisi vardı. Bu da mesleğinizle olan bağınızla ilgili çok şey anlatıyor. 90’LAR TABİİ Kİ- Hem 90lı yıllarda hem 2000lerin başında hem de günümüz yapımlarında rol almış biri olarak içerik, konu ve samimiyet açısından bir kıyaslama yapacak olursanız hangi dönemi öne çıkarırsınız?90ları ön plana çıkarırım çünkü 90ların sonu 2000lerin başı, içerik ve dizilerin süreleri açısından daha gerçek ve samimiydi. Bu, onun hafızalara kazınan sayısız rolünden yalnızca biri. Binlerce insanın motivasyonu, ilham kaynağı olmak benim için tarifsiz mutluluk ve doyum kaynağı.

Güçlü olmak dengeyle ilgili

Ayça Bingöl bugünlerde “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak pazar akşamları televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. Ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı bireyler olarak devam etmelerine çok yardımcı olacaktır. ",Rol verdiği karakterler, yer aldığı öykülerle kadınlara esin olan Ayça Bingöl şimdi “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak ekranlarda. Çoğu oyuncu birkaç sene ara verebilirdi ama siz tercih etmediniz. Bir anlamda hayattaki figüranların başrol olduğu bir dizi. ‘AMAZONLAR GİBİ SAVAŞTIK’- İkizleriniz Aylin ve Leyla yaşam mücadelesinin daha başında zorlu evreleri atlatmayı başarmış bireyler. Bu açıdan doğuştan güçlü ve dirençli olduklarını söyleyebiliriz sanırım. - Songülün öyküsü yaşamda tek başına var olan, olmaya çalışan kadınlar için de çok önemli. EN GÜLDÜREN YORUM- Sosyal medyada hakkınızda yazılanları ne kadar okuyorsunuz? Hakkınızda yazılan en ilginç veya sizi en çok güldüren yorum nedir?Çok okumam, öyle bir alışkanlığım yok. Binlerce insanın motivasyonu, ilham kaynağı olmak benim için tarifsiz mutluluk ve doyum kaynağı. Son dönemde gördüğüm en komik yorum şuydu: “Yeter artık lütfen Ayça Bingöl’e fakir rolleri oynatmayın. Senaryoda en çok ilgimi çeken de bu konumlandırmalar oldu. (Gülüyor. Bazen çocukları da oyuna, kulise, turneye götürdüm. 90’LAR TABİİ Kİ- Hem 90lı yıllarda hem 2000lerin başında hem de günümüz yapımlarında rol almış biri olarak içerik, konu ve samimiyet açısından bir kıyaslama yapacak olursanız hangi dönemi öne çıkarırsınız?90ları ön plana çıkarırım çünkü 90ların sonu 2000lerin başı, içerik ve dizilerin süreleri açısından daha gerçek ve samimiydi. Zaten bildiğim tek şey oyunculuk, başka ne yapabilirim ki? Emekliliği de yok oyunculuğun, sağlığım yerinde olduğu sürece sevdiğim işlerin içinde olacağım inşallah. - Kirli Sepeti ülkemizdeki dizi formatını tamamen tersyüz eden bir senaryoya sahip. Ancak biz burada esas aşağıdakilerin hayat mücadelelerini, dertlerini, maceralarını, aşklarını ve yukarıdakilerle iç içe geçmiş ilişkilerini izliyoruz. Aşağıda konumlananların gözünden yukarıdakileri görüyoruz. Senaryo, oyuncu seçimleri ve yönetmen isimlerine de bakarsanız çok efsane kadrolarla efsane işler çıkarıldığını görebilirsiniz. Büyümelerinin her anına eşlik etmek istiyorum. Rolünüzü oynarken bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor mu?Televizyon kariyerimde oynadığım karakterler tek başına var olmaya çalışan kadınları anlatmaya çalışmakla çok özdeşleşti. - Songül çok güçlü bir kadın. Toplumun her kesiminden insanın bağ kurup özdeşleşebileceği dünyalar yaratıldı. Bu bağlamda anlaşabildiğim yapımcılarla ve sevdiğim senaryolarda çalıştım. Artık yeterrrr!!!”BİLDİĞİM TEK ŞEY OYUNCULUK- Oyunculuk mesleğinde kendini ispat etmek ve yer edinmek mutlaka zorlu süreçler. Ancak yapılan işlerin içeriklerinin de niteliklerinin de seviyesi oldukça yukarıdaydı. . Bu da mesleğinizle olan bağınızla ilgili çok şey anlatıyor. Bir yandan çalışıp bir yandan annelik yapmak zor. . Yaptıkça yapabilme gücünüz ve kendinize olan inancınız artıyor. Yıllar içinde yaşamın içinden o kadar çok kadınla sohbet etme şansım oldu ki bu konuyla ilgili. Hem izleyiciye yaşattığı duygular, verdiği mesajlar hem de kişisel yaşam öyküsüyle “Güçlü kadın” tanımlamasının altını sonuna kadar dolduran Bingöl ile ekrandan yaşama doğru keyifli bir sohbet yaptık. Tabii ki bunda özel kanal sayısıyla birlikte projelerin sayısının az olmasının da etkisi vardı. Devam etme gücümün büyük bir kısmını seyirciden alıyorum. Tiyatroya ara vermedim, saat olarak daha rahat. Aslında koşullar belirledi o dönem işlerin gidişatını. Biraz daha rahatladım; çünkü büyüdüler; okulları, kendi sosyal yaşantıları var. Bir şekilde hallettik, kolay olduğunu söyleyemem. ) Etiketlendiklerim önüme düşüyor, okuyorum gördüklerimi. Galiba Songül gibi inatçıyım, en çok bu yönümüz benziyor. Daha az iş, daha çok aile ve çocuklar. - Zorlu bir doğum süreci yaşamıştınız ama sonrasında hızlıca sahnelere ve ekranlara döndünüz. Koşullara uyum sağlama becerisi yani “rezilyans”. Bugüne kadar çoğu senaryoda yukardakilerin hikâyesi ana aks olarak akarken aşağıdakileri yan hikâye unsuru olarak izledik. Seyircinin bundan çok hoşlandığını düşünüyorum. Güçlü olmak bu unsurları dengede tutarak daha mümkün geliyor bana. Bu, onun hafızalara kazınan sayısız rolünden yalnızca biri. Aslında size, güçlü bir karakter olmasıyla benzediğini düşünüyorum. Yaşamda esnek ve dayanıklı olabilmelerini önemsiyorum daha çok. Eskiden sosyal medya mı vardı. Siz ne zaman Ben bu mesleği yapabiliyorum galiba dediniz kendinize?İstikrarla uzun maratonlar koşmayı başarabildiğimden sanırım. Şimdi sekiz yaşında oldular. Songül, Hayriye, Medine üçlüsünü bağırlarına bastılar. Siz kendisiyle benzerlikler gördünüz mü?Evet kendimi bazı konularda güçlü buluyorum ama hayat bazen sizi mecbur bırakır ya güçlü olmaya o zamanlar pek hoşuma gitmiyor açıkçası. Peki onları yaşamda güçlü olmaları için nasıl yetiştiriyorsunuz?Ben ve kızlar, Amazonlar gibi savaştık o süreçlerde. Anne olduktan sonra hangi işi yaparsanız yapın öncelikleriniz değişiyor. Yaşadığımız ülkede her şey o kadar zor ki bazı şeylerin de kolay hallolmasını istiyorsunuz. Gelen teklifler için de benim yeni anne olarak çalışma şartlarım belliydi. ",.